Bugün çok mutluyum. Köyümüz ve köylümüzle ilgili duygu ve düşüncelerimizi paylaştığımız facebook sayfalarının yanında bir web sitemiz bir de derneğimiz oldu. Bir yıl önce başladığımız örgütlenme ve dayanışma çalışmalarımız kısa sürede olgunlaştı ve bugünlere geldi. Başta İlhan Öztürk, Murat Kaya ve Dilek Karaca Işıksoy olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim
Dernekleri kurmaktan daha zor olan onu uzun süre aktif olarak yaşatmaktır. Bunu dernek yönetimiyle birlikte dernek üyeleri yapacaktır. Bu yüzden esas işimiz şimdi başlıyor. Herkese görev ve sorumluluk düşüyor. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapacağına gönülden inanıyorum.Bizlere düşen derneğe üye olarak, bağışta bulunarak, yöneticileri motive edici eleştirilerde bulunarak, aidatlarımızı zamanında ödeyerek, boş zamanlarımızda dernek çalışmalarına katılarak, dernek yönetiminin vereceği görevleri yaparak yönetimdeki arkadaşlarımıza destek olmaktır. Köyümüzle ilgili bu ilk örgütlenme deneyiminde hayal kırıklığı yaşamamak ve yaşatmamak için birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hep birlikte çalışmalıyız.
Değerli arkadaşlarım, hatırladığım kadarıyla köylümüzün hiç bu kadar birlik ve dayanışma arzusunda olduğunu görmemiştim. Bu iyi niyetin ve dayanışmanın kırılmadan sürdürülebilmesi için hoşgörülü olmak, acımasız, köstekleyici kırıcı eleştirilerden kaçarak daha nazik ve yapıcı olmamız gerekir diye düşünüyorum. Köyümüz facebook sitesinde Sürur Öztürk'ün de çok iyi açıkladığı gibi ideolojiyi, particiliği, ırkçılığı, ön plana çıkararak görüş açıklamak illa ki birilerini kırabilir ve uzaklaştırabilir. Ortak bir geçmiş, yaşanmışlık, memleket özlemi temellerine dayanan, büyük metropollerde kaybolup gitmemek adına kurulan sitemizi bu amaca yönelik paylaşımlarımızla desteklersek birliğimiz ve beraberliğimiz uzun ömürlü olur.
Herşey önce hayal etmekle başlar. Bizde hep birlikte bir meyve sepeti hayal ettik. Ve şimdi hayalin de ötesine geçip ortaya sepeti koyduk. Artık içini hep birlikte dolduracağız. Katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyor sevgi ve selamlarımı sunuyorum.
Tahir ERDAL